Pazar, Nisan 16, 2006

Ne kadar açık olabilir insan karşısındakine karşı, karşısındaki ne kadar anlayabilir bunu ve ne kadar karşılık verebilir.

Belki de hayatımız boyunca koşarız hiç olmazsa bir tane bizi anlayacak insanın peşinden. Hep hüsran, hep yalan, hep yanlış. Yalansız bir dünyanın hayali içinde yaşarken, yalanların ortadan kalktığı anlarda bütün açıklığıyla kendimize söylediğimiz yalanlar duvar gibi karşımıza çıkar düşlediğimiz bahçenin önünde.

Açık konuşalım, hiç birimiz melek ya da şeytan değiliz. Bazılarımız tersini iddia etsede, hepimiz bir miktar benciliz. Bazen öyle bazen böyle, hayat akıp gidiyor. Kandırığımız da bazen kendimiz, bazen başkaları.

"İnsan'a dair ne varsa hepsi güzeldir, kötü olsalar bile" demişti bir arkadaşım. O sırada kafası acayip dumanlıydı, yeşilliklerin dibine vurmuştu. Küçücük gözbebekleri ile bakıyordu bana gecenin bir vakti.

İnsan a dair ne varsa hepsi güzeldir, peki insan güzel midir?

Kendi gururu incindi diye olaydan hiç de haberi olmayan birisini yazıarıyla kırmaktan çeknmiyorsa gene de güzel midir?

Değer verdiği insanların hassas noktalarını biliyorsa ve kırmaktan çekinmiyorsa, oyunlar oynuyorsa, kıskandırıyorsa, kırıyorsa yine de güzel midir?

Bütün bunları yaptıktan sonra pişman oluyorsa, yine de çirkin midir peki?

İnsanların güzellilerini nü resim yapan ressamlara ve kafası dumanlı arkadaşlara bırakalım, kötülülerini de hakimlere, acil yardım ekiplerine ve de polislere...

Elimizde terazi olmadan yaklaşabiliyor muyuz insanlara bunun cevabını verelim...

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

her insan elbetteki biraz bencildir.peygamberler hariç.
bu doğamızda var.
önemli olan bencilliğimizin başkasına zarar verip vermediği.
hayatta en çekemediğim insanlar kendilerine bakmadan başkalarını eleştirenlerdir.
ne hakla
sana ne
eleştirenler en büyük özgürlük düşmanlarıdır.
YA ben o teraziye konmak istemiyom.her kezin tek kefeli terazisi olsun ve herkez kendi terazisine kendisi otursun
ALLAH ALLAH YA
elif

3:01 ÖS, Nisan 18, 2006  

Yorum Gönder

<< Home