herbokoloji
dünyanın en eski mesleği fahişelik olarak geçer ama aslında dünyanın en eski mesleği herbokologluktur. Ben eminim ki dünyanın ilk fahişesine bile o işin nasıl yapılması gerektiği konusunda ahkam kesen birileri vardı. peki herbokologluk nedir ne değildir? bir herbokoloğu bu kadar özel yapan nedir? bulnduğu ortamda nasıl farkedilir?
bir herbokoloğun olmazsa olmazı kendinden emin duruşudur. zaten en büyük silahı da bu emin duruşun beraberinde getirdiği inandırıcılıktır. çok küçük ve etkili bir herbokologluk testi ile ortaya çıkarılabilirler:
çok iyi bildiğiniz bir konuda karşınızdakiyle konuşmaya başlayın. eğer önce konunun ne olduğunu anlamak için size sorular sorar sonra da size o işi nasıl yapmanız gerektiği konusunda size tavsiyelerde bulnurlar. hatta işinin ehli bir herbokolog kolayca sizin mükemmelleştirmek için haytınızı harcadığınız bir şeye 10 dakika içinde "kolaymış" damgasını vurur.
önemli olan her konu hakkında ahkam kesebilecek mantık silsilesini özümsemiş olmasıdır bir herbokoloğun. yetkin bir herbokolog aynı ortamda bulunan ve birbiriyle alakasız kendisiyle tamamen alakasız en az 3 konu hakkında ahkam kesebilmelidir.
"... olsa daha iyi değil mi?", "... yapmak çok anlamsız." "istenirse daha iyisi çok rahat yapılır" gibi çok hayati cümleler olmazsa olmazları arasındadır bir herbokoloğun.
her konu hakkında en az bir çok mantıklı görüşü vardır.
temel bilimler konusunda çok bilgilidir. bilgileri aslında çok yüzeysel olduğu halde bu temel bilgilerle hayatı çok rahat açıklayabildiğini iddia eder. ama nedense yaşadığı hayat senden benden farklı değildir. hayatı açıklayamamış, anlamlandıramış biz fanilerin arasında tedbili kıyafet dolaşan bir padişahtır belki, belki de kendini dünya ahalisinin bilinçlenmesine adamış bir mesihtir.
tekrarlamakta fayda var, hakkında görüş sahibi olmadığı ya da duyduktan sonra en fazla 10 dakika içinde olmayacağı tek bir konu yoktur.
ne mutlu bizlere ki hayatta böyle insanlarla yaşıyoruz, bilinçleniyoruz, şanslıysak yaşken eğiliyoruz, onlara biat edip huzuru ve mutluluğu yakalayabiliyoruz. ne de olsa bizim bir şey bilmemize gerek yok, onlar herşeyin en iyisini bizden iyi biliyorlar.
herbokolog: abi meslek neydi senin?
inşaatçı: inşaat ustasıyım.
hbkg: neden çalışmıyorsunuz bu aralar.
i: yağmurlu havalar, harç karamıyoruz.
hbkg: olur mu bu havada daha iyi karılır. yavaş kuruduğu için daha sağlam olur beton. allah allah ya her şeyi ben mi öğreteceğim.
limana doğru yürür. dalgıç arkadaşını tüplerin bakımını yaparken görür.
hbkg: naber abi neyle uğraşıyorsun?
dalgıç: tüp bakımı yapıyorum.
hbkg: o elindeki nedir?
d: O ring deriz, regülatörle tüpün arasına konur, bağlantı yerinden dışarı hava dışarı kaçmasını engeller.
hbkg: neyden yapılıyor bu O ringler?
d: kauçuk
hbkg: köseleden yapılsa daha iyi değil mi. köselenin hava geçirgendliği daha az kauçuğa göre.
devam eder, evine doğru yürür, manava uğrayıp meyve almaya karar verir.
hbkg: kolay gelsin usta 2 kilo muz tartarmısın.
manav: hayhay
hbkg: ya usta domatesleri neden en öne koyuyorsun.
m: en fazla onlar satılıyor, müşteri rahat seçebilsin diye.
hbkg: öyle diyorsun ama kırmızı ışık dalga boyu en fazla olan ışıktır, sen bunları arkaya alsan daha iyi.
dünya kurtulmuştur bugün de. huzur içinde evine gidebilir herbokoloğumuz.
dünyanın en eski mesleği fahişelik olarak geçer ama aslında dünyanın en eski mesleği herbokologluktur. Ben eminim ki dünyanın ilk fahişesine bile o işin nasıl yapılması gerektiği konusunda ahkam kesen birileri vardı. peki herbokologluk nedir ne değildir? bir herbokoloğu bu kadar özel yapan nedir? bulnduğu ortamda nasıl farkedilir?
bir herbokoloğun olmazsa olmazı kendinden emin duruşudur. zaten en büyük silahı da bu emin duruşun beraberinde getirdiği inandırıcılıktır. çok küçük ve etkili bir herbokologluk testi ile ortaya çıkarılabilirler:
çok iyi bildiğiniz bir konuda karşınızdakiyle konuşmaya başlayın. eğer önce konunun ne olduğunu anlamak için size sorular sorar sonra da size o işi nasıl yapmanız gerektiği konusunda size tavsiyelerde bulnurlar. hatta işinin ehli bir herbokolog kolayca sizin mükemmelleştirmek için haytınızı harcadığınız bir şeye 10 dakika içinde "kolaymış" damgasını vurur.
önemli olan her konu hakkında ahkam kesebilecek mantık silsilesini özümsemiş olmasıdır bir herbokoloğun. yetkin bir herbokolog aynı ortamda bulunan ve birbiriyle alakasız kendisiyle tamamen alakasız en az 3 konu hakkında ahkam kesebilmelidir.
"... olsa daha iyi değil mi?", "... yapmak çok anlamsız." "istenirse daha iyisi çok rahat yapılır" gibi çok hayati cümleler olmazsa olmazları arasındadır bir herbokoloğun.
her konu hakkında en az bir çok mantıklı görüşü vardır.
temel bilimler konusunda çok bilgilidir. bilgileri aslında çok yüzeysel olduğu halde bu temel bilgilerle hayatı çok rahat açıklayabildiğini iddia eder. ama nedense yaşadığı hayat senden benden farklı değildir. hayatı açıklayamamış, anlamlandıramış biz fanilerin arasında tedbili kıyafet dolaşan bir padişahtır belki, belki de kendini dünya ahalisinin bilinçlenmesine adamış bir mesihtir.
tekrarlamakta fayda var, hakkında görüş sahibi olmadığı ya da duyduktan sonra en fazla 10 dakika içinde olmayacağı tek bir konu yoktur.
ne mutlu bizlere ki hayatta böyle insanlarla yaşıyoruz, bilinçleniyoruz, şanslıysak yaşken eğiliyoruz, onlara biat edip huzuru ve mutluluğu yakalayabiliyoruz. ne de olsa bizim bir şey bilmemize gerek yok, onlar herşeyin en iyisini bizden iyi biliyorlar.
herbokolog: abi meslek neydi senin?
inşaatçı: inşaat ustasıyım.
hbkg: neden çalışmıyorsunuz bu aralar.
i: yağmurlu havalar, harç karamıyoruz.
hbkg: olur mu bu havada daha iyi karılır. yavaş kuruduğu için daha sağlam olur beton. allah allah ya her şeyi ben mi öğreteceğim.
limana doğru yürür. dalgıç arkadaşını tüplerin bakımını yaparken görür.
hbkg: naber abi neyle uğraşıyorsun?
dalgıç: tüp bakımı yapıyorum.
hbkg: o elindeki nedir?
d: O ring deriz, regülatörle tüpün arasına konur, bağlantı yerinden dışarı hava dışarı kaçmasını engeller.
hbkg: neyden yapılıyor bu O ringler?
d: kauçuk
hbkg: köseleden yapılsa daha iyi değil mi. köselenin hava geçirgendliği daha az kauçuğa göre.
devam eder, evine doğru yürür, manava uğrayıp meyve almaya karar verir.
hbkg: kolay gelsin usta 2 kilo muz tartarmısın.
manav: hayhay
hbkg: ya usta domatesleri neden en öne koyuyorsun.
m: en fazla onlar satılıyor, müşteri rahat seçebilsin diye.
hbkg: öyle diyorsun ama kırmızı ışık dalga boyu en fazla olan ışıktır, sen bunları arkaya alsan daha iyi.
dünya kurtulmuştur bugün de. huzur içinde evine gidebilir herbokoloğumuz.
4 Comments:
ay serdarto ne iyi annatmışın hbkg leri..
ne çok var etrafımızda bunlardaann
hiçbirbokolog olmaktansa herbokolog olmayı tercih ederim. robert boş
tamam cok guzel olmuş da siyah üzerine kırmızı renk gözlerin daha cabuk yorulmasına neden olur.
sen en iyisi bunları .......... :)
BU KADAR OLUR BENDE HERBOKUOGLUĞA MERAKLI OLAN MİLLETİMİZLE GURUR DUYUYORUM AMA HERBOKOLOGLAR ACABA UTANÇ DUYSAN DAHA İYİ OLMAZ DİYE BİR BİLİNÇ GETİREBİLİRLER
Yorum Gönder
<< Home